MUKADDEME-İ CELAL

Namık Kemal tiyatronun gücünü, sınırlarını; sahip olduğu vizyonla ilk gören ve kavrayan
yazarlarımızdandır. Namık Kemal, edebİ türler içinde tiyatroya ayrı bir önem atfettiğini çeşitli yazılarında
belirtir: “Mukaddeme-i Celâl”de,
“Bir milletin kuvve-i nâtıkası edebiyat ise timsâl-i edebin nâtıka-i zî-hayatı da tiyatrodur.
Tiyatro fikrin hayalâtına vicdan, vicdanın ulviyetine cân, cânın hissiyatına lisan verir. (…)
Tiyatro, cihânın aynıdır. (…) Tiyatro eğlencedir, fakat eğlencelerin en fâidelisidir. (…) Sair
edebiyata nispet tiyatro, tasvire nispet zî-ruh gibidir.” der
Edebiyatta sosyal faydacılığı kendine vazife edinen Namık Kemal, ilk büyük tenkitçimizdir. Yeni ve sade bir dilin gerekliliğine inanan bu eleştirmen, “Lisân-ı Osmaninin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şâmildir” isimli makalesinde dil hassasiyetini, “Mukaddeme-i Celâl”de dilin manasının doğru ve sağlam anlaşılması gerektiğini belirtir. Eski ve Yeni edebiyatçılar arasındaki görüş ayrılıklarını ilginç benzetmelerle dile getiren Namık Kemal, sert eleştirileriyle dikkat çeker.

14356

Dil

Yayınevi

Yazar

Basım Yılı 1309 (1892)
Sayfa Sayısı 96
Yayın Yeri İstanbul
Çevirmeni
Durumu Karton Kapak Orta Kondüsyon