TEZKİRE-İ RIZA / TEZKİRE-İ LATİFİ (İki Kitap Aynı Cilt İçinde)

1) Tezkire-i Rızâ veya Rızâ Tezkiresi adlarıyla bilinen eser 1050 yılında tamamlanmış ve devrin padişahı Sultan İbrahim’e sunulmuştur. Eser, önsöz yerine geçen kısa bir giriş ve iki bölüm halinde tertip edilmiştir. Kısa ve sınırlı bir eser olan Rızâ Tezkîresi, kısa bir girişten sonra iki ana bölüm ve hâtime (sonuç) kısmından oluşur. Tezkirenin başında “Kendisine bir mahlas edinip şair geçinenleri eserine almayacağını belirten Rızâ devrin pâdişahı Sultan İbrâhim’i on beyitlik bir şiir ile över (Zavotçu, 2009: 70). Bu kısa girişin ardından “Zikr-i Eş’âr-ı Selâtîn-i Mâziye” başlığıyla sunulan ilk bölümde on şair padişah yaşamöyküleri ve şiir örnekleriyle tanıtılır. Zikr-i Şu’arâ-yı Ma‘rifet-peymâ başlığıyla sunulan ikinci bölümde ise 262 şairin kısa yaşamöyküleri ve şiir örneklerine yer verilir. Tezkire Hâtime kısmı ile sona erer. Tezkirenin sonunda Rızâ, câmi‘-i mazmûn tamlamasıyla eseri bitirdiği 1050/1640 yılına tarih düşürür. Rızâ Tezkiresi, Hasan Çelebi Tezkiresi’nden sonra geçen 16 yıl içerisinde yetişen şairler hakkında verdiği bilgiler bakımından birinci derecede önemli kaynaktır. 20946
2) Tezkiretü’ş-şuarâ. Latîfî’nin en önemli eseri ve Tezkire-i Sehî’den sonra Anadolu sahasında yazılan ikinci tezkire olup bir mukaddime, üç fasıl ve bir hâtimeden oluşmaktadır. Alfabetik tertibi, edebî tenkit ve hükümlerinin objektifliği gibi özelliklerinden dolayı orijinal bir eser kabul edilir. Çeşitli kütüphanelerde 100 civarında nüshasının bulunması da gördüğü rağbetin bir ifadesidir. İlk defa İkdamcı Ahmed Cevdet’in bastırdığı eseri (İstanbul 1314). Uzun yıllar ilim adamlarınca kaynak olarak kullanılmıştır. Tezkire, Osman Reşer (Oskar Rescher) tarafından Ahmed Cevdet neşri esas alınıp dokuz yazma nüsha da kullanılarak Almanca’ya çevrilmiştir (Latifi’s Tezkire, Tübingen 1950). 20941

Dil

Yayınevi

Yazar

Basım Yılı 1316 (1898)
Sayfa Sayısı 109 , (381+10)
Yayın Yeri İstanbul
Çevirmeni Ahmet Cevdet
Durumu Ciltli İyi Kondisyon