TARİH-İ NİŞANCI Mehmed Paşa

, , ,

Asıl adı Siyer-i Enbiyâ-i İzâm ve Ahvâl-i Hulefâ-i Kirâm ve Menâkıb-ı Âl-i Osmân olan eser Târîh-i Nişancı Mehmed Paşa veya kısaca Târîh-i Nişancı (Nişancı Tarihi) ismiyle tanınır. Mehmed Çelebi eserini, tarihlerin çoğunun hacimli olması yüzünden istifadenin zorluğunu öne sürerek nişancılığı esnasında tarihî konularda kendisine gelebilecek sorulara hemen cevap verebilmek amacıyla kaleme aldığını belirtir (Târîh-i Nişancı, s. 6-7). Dört bölümden oluşan eserin ilk bölümü Hz. Âdem’den Hz. Muhammed’e kadar gelen bir peygamberler tarihidir. İkinci bölümde Asr-ı saâdet, Hulefâ-yi Râşidîn, Emevîler, Abbâsîler, Fâtımîler, Eyyûbîler ve Memlükler ele alınır. Müellif bu kısımda ayrıca peygamberlere dair kıssaları özetle naklettikten sonra halife ve hükümdarların doğum, saltanat ve ölüm tarihleriyle gömülü oldukları yerleri, çocuklarının sayısını, dönemlerinin devlet ve ilim adamlarını da belirtir. Mehmed Çelebi’nin eserinin ilk iki kısmı için yararlandığı başlıca kaynaklar İbn İyâs ve İbn Şahne’nin tarihleridir. Kitabın asıl önemli ve hacimli kısmı olan üçüncü bölümü Osmanlılar’a ayrılmıştır. Bu bölümün yarısını Kanûnî Sultan Süleyman devri oluşturur. Bir el kitabı olarak hazırlandığından Osmanlı tarihi kısmında sadece padişahların savaşları, fetihleri, hayratı ile dönemlerinin devlet ve ilim adamlarından söz edilir. Eser, 969 (1562) yılında Kanûnî’nin oğlu Şehzade Bayezid’in Kazvin’de öldürülmesiyle son bulur. Târîh-i Nişancı’nın dördüncü bölümü olarak kabul edilen son kısmında müellif, “Tevârîh-i Şâhân-ı Pîşîn ve Mülûk-i Âdile-i Mütekaddimîn” başlığı altında el-Bidâye ve’n-nihâye’den naklen kayser, kisrâ, firavun, Batlamyus, Kostantin, Keykubad, Nemrud, hakan, kağan gibi sultanların elkābı hakkında bilgiler verdikten sonra Pîşdâdîler, Keyânîler, Eşkânîler, Sâsânîler, Batlamyuslar, Yunanlılar ve Roma imparatorlarından söz eder. Bir el kitabı niteliğinde olması sebebiyle çok okunan Târîh-i Nişancı, Peçuylu İbrâhim Efendi (Târih, I, 3, 233) ve Defterdar Sarı Mehmed Paşa tarafından kaynak olarak kullanılmış ve günümüze pek çok nüshası ulaşmıştır
19880

Dil

Yayınevi

Yazar

Basım Yılı 1290 (1873)
Sayfa Sayısı 3+310
Yayın Yeri İstanbul
Çevirmeni
Durumu Ciltli Orta Kondisyon